Kişilik hakkı, bir bireyin sahip olduğu temel değerlerin bütününü kapsar, hem maddi hem de manevi değerleri içerir. Maddi değerler arasında bedensel bütünlük bulunurken, manevi değerler arasında şeref, haysiyet, isim, statü, meslek gibi unsurlar yer alabilir. Bu değerler, Anayasa’nın Temel Hak ve Ödevler bölümünde koruma altına alınmıştır. Ayrıca, Medeni Kanun’un 23. ve 24. maddeleri aracılığıyla da düzenlenmiştir.
Medeni Kanun’un 23, 24. vd. maddeleri, kişilik hakkına yönelik hukuka aykırı saldırıları koruma altına almaktadır. Bu kapsamda, ‘Hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse, hâkimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir.’ hükmü yer almaktadır.
Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesinde ise bir kişinin onur, şeref ve haysiyetine rencide edecek şekilde fiil ve olgularda bulunan kişinin 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı düzenlenmiştir. Dolayısıyla, üçüncü bir kişi tarafından hakaret, iftira veya gerçeğe aykırı beyanlarla kişilik hakkınıza haksız saldırı gerçekleşirse, mahkemeden saldırının tespitini, önlenmesini veya durdurulması isteyebilir ayrıca da bu saldırıdan duyulan elem, acı ve ızdırap nedeniyle manevi tazminat talep etme hakkınız doğabilir.
Ancak, bu tür bir davanın kabul edilebilmesi için belirli şartların gerçekleşmesi gerekmektedir. Örneğin, hukuka aykırı bir saldırının gerçekleşme ihtimali varsa ve bu saldırı ciddi ve yakınsa, saldırının önlenmesi davası açılabilir. Saldırının önlenmesi davasında faile bir eda hükmü, yani bir yapma veya yapmama yüklenir. Bu emre uyulmaması durumunda cezai müeyyideler uygulanabilir.
Hukuka aykırı saldırının durdurulması davasında ise saldırı başlamış olmalı, ancak henüz bitmemiş veya etkileri devam etmekte olmalıdır. Örneğin, televizyon veya internet üzerinde bir resminiz veya videonuz yayınlanmış ve siz bu içeriğin kaldırılmasını istiyorsanız, açılması gereken dava kişilik hakkınızı ihlal eden bu hukuka aykırı paylaşımın durdurulması davasıdır.
Saldırının hukuka aykırılığını tespit davasında ise saldırı sona ermiş veya etkileri devam ediyorsa, hukuka aykırı bu saldırının mahkemece tespiti amacıyla açılır. Bu dava sadece saldırının hukuka aykırılığını tespit eder, failin kusurlu olup olmadığı ve mağdurun zarar görüp görmediği aranmaz. Bu davanın açılabilmesi için hukuki yararın bulunması gerekmektedir.
Hakaret, şeref ve haysiyeti zedelenen mağdurun açacağı manevi tazminat davası en çok merak edilen konulardan biridir. Hukuka aykırı saldırı sonucunda manevi tazminat talep etmek isteyen vatandaşlarımız, öncelikle isnadın hakaret kapsamında değerlendirilip değerlendirilmediğine bakmalıdır. Ceza Mahkemesi’nde açılmış bir dava ile sanığın hakaretten ceza almış olması, açılacak manevi tazminat davası için bir delil oluşturabilir. Tazminat davasının kabul edilebilmesi için hukuka aykırı bir saldırının gerçekleşmesi, bu saldırı sonucunda mağdurun manevi zarar görmesi ve saldırı ile failin eylemi arasında nedensellik bağının olması gerekmektedir. Aksi takdirde dava reddedilir ve karşı vekalet ücreti ödenmek durumunda kalınabilir.
Hakaret davalarında yetkili ve görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleri’dir. Yetkili mahkeme, davalının dava açıldığı sıradaki son yerleşim yeri mahkemesi ve diğer HMK 16. maddesinde belirtilen seçimlik yetkili mahkemeler arasından seçilebilir.
Bu davada davacı, gerçek veya tüzel kişi olabilir, davalı ise hukuka aykırı eylemi gerçekleştiren kişidir.
Dava 2 yıllık zamanaşımı süresine tabidir ve bu süre, eylemin gerçekleştiği tarihten itibaren başlar. Birde 10 yıllık bir zamanaşımı süresi de bulunmaktadır, bu süre ise eylemin yapıldığı tarihten itibaren başlar. Zamanaşımı, ilk itiraz olup usuli müktesep hak doğurduğundan davanın usulen reddedilme sebebidir. Bu nedenle, dava açılmadan önce hukuka aykırılığın tespiti, zamanaşımı ve usul-esas itibariyle red sebeplerinin incelenmesi gereklidir.
Hakaret suçu ve buna bağlı maddi ve manevi tazminat davalarında profesyonel bir destek almanız önemlidir. Aksi takdirde, hukuka aykırı saldırının tespiti ve bu doğrultuda açılacak maddi ve manevi tazminat davalarının başarıya ulaşabilmesi için gereken önlemler alınmadan, açılacak davalarda karşı vekalet ücreti ödenmesi gibi olumsuz durumlarla karşılaşabilirsiniz.
UYARI : Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Kerem GÜNAYDIN’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı ve damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. |